Vatan ve hürriyet aşkının ilk ve en Kuvvetli örneklerinden Türkmen topraklarında yetişen yüzlerce Şairlerden biri Hıdır Lütfü’dür. Düşmana yar, öz evladına ağyar, yumuşak tabiatlı, yardımı ve milletini seven bir insandır. Şairin duygusu her dem yükseklere yücelirdi. O bilgili bir şair olduğu için şiirinde türlü türlü bilgi ile ögütleri arkasında bırakmamış onun duygusu bir bulak gibi her dem durmadan coşardı.
Onun en çok sevdiği varlıklar yurdu ile ulusuydı, ve tek acısı onların ilerleme ile yükselemesi içın bir haykırıydı.
Şair her zaman yurdunun ufukunda dolaşıp ulusunun bugünkü ve geleck torunları için yanıklı duyguları ile bir yol gosterıci gibi olmuştur.
Şairin hayatı süresinde Türkiyede yirminci yüz yılda milli edebiyat akımı başlamş. Bu fikir akımları sosyal ve politikal olayların getirdiği gündelik ihtıyaclardan doğmuştur, bizim ülkemizde de şair bir sürü durumlar sebebiyle şiirlerinde ve nesirlerinde bu yöne önem vermş ve milletin gözlerini açmaya çalışmıştır. Bu yolda da çalışmalarını ilerletmiştir. Onun için bu araştırmada şairin şiirlerinde yazdığı bu yönü ele aldım ilk önce hayatına ve edebi kişiliğine baş vurdum, sonra genel olarak milli edebiyat hakkında kısaca konuştum ve şairin şiirlerinde ve düz yazılarında bulunan milli duygularınıda açıkladım.
Son olarak
Satire is genre of the literary arts that has always been the source of human interest. Because it is difficult to accept direct criticism, Satire appears as a literary tool in which vices, follies, abuses and shortcomings are held up to ridicule, with the intent of shaming individuals, corporations, government, or society itself into improvement. A satirical critic usually employs irony to attain this goal. Although satire is usually meant to be humorous, its greater purpose is often profitable social criticism, using wit to draw at
... Show More