Şiiri şiir yapan öğlerin başında imge (hayal, tasavvur, imaj) gelir. İmgesiz şiir düşünülmez. İmge nedir?
İmge duyuyla elde edilen güzelliklerin, deneyimin dil aracıyla ortaya konulmasıdır. Şiiri şiir yapan sadece içeriği değil. Sunuluşu, imgelerin etkili bir biçimde kullanılışı, şairinin bu konudaki yetenek ve ustalığı, insana hitap etmesi, değişimlere açık oluşu, evrenselliği, kalıcılığı, sıra dışı güçlü anlatığına başvuruşu, söz sanatlarından yararlanması, öz anlatım biçimi, kimi zaman alışılmamış bağdaştırmaları bünyesinde barındırması ve sık sık da yinelemeler yardımıyla zengin anlatım aktarımıdır.
Biz bu çalışmamızda şiirde yalnızca imge ve imgenin anlam yönünden şiire kazandırdıkları üzerinde türk şiirinden çeşitli örnekler vererek durmak istiyoruz.
Şiir dilinde imgeyi incelerken Ahmet Haşim'le başlamanın doğru olacağı kanısındayız. Haşım, herşeyden önce sembolizmin bazı özelliklerinden yararlanmış olan bir şairimizdir. Şiirde müzik anlayışını, müziğe verdiği değeri ve müzikle yaratabildiği etkili telkin yetneğini gözardı edemeyiz. Öte yandan şiirde imgeyi esas olarak alan Haşim için önemli olan maddeden uzaklaşıp öze ya da maneviyata yaklaşabilmekdir.
Özet
Sözlü Türk halk edebiyatı ürünleri içinde önemli yere sahip olan türlerden biri de atasözleridir. Atasözleri, nesilden nesile halk ağzında dolaĢan, kimin söylediği bilinmeyen, birtakım gerçekleri kısa ve öz bir Ģekilde ifade eden sözlerdir. Türk atasözleri Orhun Abideleri‟nde ilk kez karĢımıza çıkmakla birlikte, Uygur dönemi yazıtlarında ve özellikle Dîvânü Lûgati‟t Türk‟te geniĢ yer bulmuĢtur. Dilin anlatım ve kullanım imkânlarını geliĢtiren atasözlerine, dünyanın bütün dillerinde rastlanabilir. Bunun için, söyleyiĢte güzel, anlatımda güçlü, kavramda önemli unsurlar içeren kalıplaĢmıĢ sözler halinde bulunurlar. Bu çalıĢmada, Türk halk edebiyatında atas
Özet
Sözlü Türk halk edebiyatı ürünleri içinde önemli yere sahip olan türlerden biri de atasözleridir. Atasözleri, nesilden nesile halk ağzında dolaşan, kimin söylediği bilinmeyen, birtakım gerçekleri kısa ve öz bir şekilde ifade eden sözlerdir. Türk atasözleri Orhun Abideleri’nde ilk kez karşımıza çıkmakla birlikte, Uygur dönemi yazıtlarında ve özellikle Dîvânü Lûgati’t Türk’te geniş yer bulmuştur. Dilin anlatım ve kullanım imkânlarını geliştiren atasözlerine, dünyanın bütün dillerinde rastlanabilir. Bunun için, söyleyişte güzel, anlatımda güçlü, kavramda önemli unsurlar içeren kalıplaşmış sözler halinde bulunurlar. Bu çalı
... Show MoreTürklerin İslam dini ve kültürünü benimsedikten sonra,Anadolu'da Arap ve özellikle Fars Edebiyatlarını örnek alarak oluşturdukları yazılı edebiyattır. Bu dönemin şairleri(ozanları) şiirlerini divan adı verilen kitaplarda topladıkları için söz konusu edebiyata da Divan Edebiyatı denilmiştir.Özellikle,medreseden yetişen aydın sanatçı ve yazarların saray ve çevresinde oluşturdukları bir edebiyat geleneği olduğu için, Havas(Yüksek Zümre) edebiyatı,Saray edebiyatı, Klasik Türk edebiyatı gibi adlarla da anılmaktadır.Divan edebiyatı sözünün 1900'den sonra ortaya çıktığı sanılmakta ve ilk defa kimin kullandığı bilinmemektedir.
Ön söz
Büyük dil bilgini Kaşgarlı Mahmud’un Divan-ı Lugat-it Türk isimli muazzam eseri, 1910’a kadar adı bilinen, fakat kendisi meçhul bir eserdi. Diğer bir deyişle, o zamana değin, eserin sadece adı vardı, fakat kendisi ortada yoktu. Eser, bugün bütün dünyada biliniyor, hakkında kitap, makale yazılıyor ve üzerinde tartışmalar yapılıyorsa, bunu büyük kitap aşığı, ilim ve kültür sevdalısı Ali Emiri Efendi’ye borçluyuz. Ali Emiri Efendi, Abbasi Halifesine sunulmak üzere Bağdat’ta 1072-1074 yıllarında Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan bu muhteşem eseri, sahaflarda Divan-ı Lugat-it Türk olduğu bilinmeden satılı
... Show Moreİlk çağlarda yaşayan insanların hayal dünyasını tanıtan masallar görünümünde olan destanlar‚ aslında‚ milleylerin tarih öncesi devirlerde başlayan kuruluşlarını‚ inanışlarını‚ erdemlerini‚ fikir ve sanatlarını anlatır.
Destanlar‚ kökü tarihe dayanan olayların, halk gözüyle görülen‚ halk ruhuyla duyulan masallaşmış görüntüleridir. Destanlarda milletlerin dinleri, türlü inanışları‚ Tanrı karşısındaki davranışları, yaşadıkları coğrafyanın özellikleri ile birleşmiş duyguları vardır.
Su köpüğünden yaratılmış‚ bir ağacın karnından doğmuş, ışık kümelerinin içinden çıkmış‚ fil kadar kuvvetli, güneş kadar güzel insanların maceralarını
This research deals with a part of our heritage and Arab culture, which is the poetry of contemporary Islamic poets, especially the poetry that was said in the mother in contemporary Islamic poetry, when extrapolating the offices of some contemporary Islamic poets found a clear presence of the mother, and during the search for the subject or its I found that the subject did not receive research and study, although the bureaus of contemporary Islamic poets included in it a huge amount of verses in which they stood at the mother Pharthua, and expressed their feelings and emotions towards them, and accordingly this research tagged (mother in contemporary Islamic poetry _ Dr Artistic models in models of contemporary Islamic poetry) to stand
... Show MoreNumerous academic and critical studies concerned with the language of poetry, with the differences and diversity in these studies and the critical methods. , the study tries to study this modern approach in the language Iraqi and Arabic poetry according to analyzing and following the functional dimension of the language, regardless of its poetic value which should be on them, as each poetic experience has its own language, thestudy came to investigate the variety of poetry samples, poets from different and far generations. - in an attempt to give an image Career dimension of language, the center of intellectual transformations that have affected the experience of Arabic poetry generally, and the level of language to be exact, as a tool f
... Show MoreImagination as a Path to Reality