تعد الرمانسية ثورة فنية وسياسية والجتماعية وايدلوجية ذات أهمية كبيرة، وقد احتلت جزءاً من القرن التاسع عشر وجزءاً أكبر من القرن العشرين في أوربا وبقية العالم، ومازالت تظهر ملامحها في كثير من الاعمال الادبية حتى الآن، مثل الحرية والفردية والديمقراطية والوطنية  وكثير من الامور.

This paper tackles tragedy and grief in the Hebrew poetry of the Middle Ages, as being topics which was transferred to it from Arabic poetry at that time. This came as a result of Hebrew poets quoting images from, and adopting the form and content of the Arabic poem. So, this topic was a prominent feature in the Hebrew poetry of the middle ages. The Hebrew poets focused upon this topic along three trends: poems of lamentation, whether being what are called national lamentation where poets expressed their feelings and grieves because of their remoteness and longing to their homeland, which is Palestine or the sacred land, as they claim; here, Zionist trends were apparent in many poems lamenting Zion and other cities. The other type of poe

The literature in general, such as the spanish literature as british literature presence lot of literary figures giant that managed its continuing work that leaves lasting impression and clear in all fields of literary world throughout history, among these writers giants can remind great writer spanish (Miguel de Cervantes) and the great british writer (William Shakespeare), this study is about them.

We can say that there are a lot of studies , works and gossip , whether literary or non- literary show how the close relationship that bound both Cervantes and William Shakespeare, although they did not meet personally never, it was not able to critics that the sweep of the differences and similarities that was between the two, becau

0

Vatan ve hürriyet aşkının ilk ve en Kuvvetli örneklerinden Türkmen topraklarında yetişen yüzlerce Şairlerden biri Hıdır Lütfü’dür. Düşmana yar, öz evladına ağyar, yumuşak tabiatlı, yardımı ve milletini seven bir insandır. Şairin duygusu her dem yükseklere yücelirdi. O bilgili bir şair olduğu için şiirinde türlü türlü bilgi ile ögütleri arkasında bırakmamış onun duygusu bir bulak gibi her dem durmadan coşardı.
Onun en çok sevdiği varlıklar yurdu ile ulusuydı, ve tek acısı onların ilerleme ile yükselemesi içın bir haykırıydı.
Şair her zaman yurdunun ufukunda dolaşıp ulusunun bugünkü ve geleck torunları için yanıklı duyguları ile bir yol gosterıci gibi olmuştur.

Özet
Sözlü Türk halk edebiyatı ürünleri içinde önemli yere sahip olan türlerden biri de atasözleridir. Atasözleri, nesilden nesile halk ağzında dolaĢan, kimin söylediği bilinmeyen, birtakım gerçekleri kısa ve öz bir Ģekilde ifade eden sözlerdir. Türk atasözleri Orhun Abideleri‟nde ilk kez karĢımıza çıkmakla birlikte, Uygur dönemi yazıtlarında ve özellikle Dîvânü Lûgati‟t Türk‟te geniĢ yer bulmuĢtur. Dilin anlatım ve kullanım imkânlarını geliĢtiren atasözlerine, dünyanın bütün dillerinde rastlanabilir. Bunun için, söyleyiĢte güzel, anlatımda güçlü, kavramda önemli unsurlar içeren kalıplaĢmıĢ sözler halinde bulunurlar. Bu çalıĢmada, Türk halk edebiyatında atas

إنها وصف واقعي أو خيالي لأفعال تهدف إلى ترفيه أو تثقيف المستمع أو القارئ. (روبرت لويس ستيفنسون) يقول أحد رواد سرد القصص البارزين: هناك ثلاث طرق فقط لكتابة قصة: إما أن يختار الكاتب حبكة ثم يجعل الشخصيات تتناسب معها، أو أن يختار شخصية ويختار الأحداث والمواقف التي تُطور الحبكة. الحبكة هي التصميم أو المنطق أو البنية لنوع معين من الخطاب الذي يُطور وحداته من خلال تسلسل زمني. وهي تُعطي القصة...